Ankara'nın Logosu

'Gülen Ankara Kedisi' temalı yeni logo tasarımı Ankara Belediye Meclisi tarafından kabul edildi. Kabul edilenin amblem değil, logo olduğunu söylüyor Belediye Başkanı Melih Gökçek. Amblem ve logo, anlamsal ve simgesel açıdan birbirine karıştırılan kavramlar. Melih Gökçek'in demek istediğinin, kabul edilen kedi gözlü logonun yan figür olarak kullanılacağı, belediyenin logosunun (başkanın deyişiyle 'amblemi'nin) bu olmadığı anlamı çıkıyor. Peki, Atakule ortada çifte minareli 'amblem' / logo ne olacak?

Çift renkli Ankara Kedisi'nin gözleri yeni logonun simgesi

Kuleli minareli amblem bir süre daha duracak çünkü, eklendiği yerlerden değiştirilmesi, milyonlarca liralık (kendisinin deyişiyle 'trilyonluk') masraf açacağını gerekçe olarak sunuyor Melih Gökçek. 70'li yıllarda o dönemin belediye başkanı Vedat Dalokay tarafından seçilen, daha sonra Murat Karayalçın döneminde stilize edilip kullanılmaya devam edilen Hitit Güneşi amblemini, 1995'te, kuleli minareli olanla değiştirilmesinde yapılan masraf da, harcanacak paradan bahseden Melih Gökçek tarafından  yapılmıştı.

1995'ten beri kullanımda olan Ankara Büyükşehir Belediyesi amblemi

95'ten bu yana kullanılmakta olan amblemin, Ankara 3. İdare Mahkemesi'nin değiştirilmesine yönelik kararı şu gerekçeyle yapılmıştı;

''Tarihsel geçmişindeki Hitit, Frig, Bizans, Selçuklu ve Osmanlı etkileriyle kültürel dokusu şekillenen Ankara günümüze yansıyan kent kimliğini ağırlıklı olarak ulusal kurtuluş savaşımız sırasında da yönetsel merkez olarak kullanılan TBMM'nin bulunduğu yer olmasından ve Ulu Önder Atatürk öncülüğünde yeni kurulan Türkiye Cumhuriyeti'nin başkenti niteliğine kavuşmasından almaktadır. Başkent olduktan sonra hızlı bir sosyal, ekonomik, siyasal, askeri ve kültürel gelişime sahne olan Ankara'yı tanıtacak amblem kentin dönüşümünde temel etken olan, cumhuriyetin çağdaş uygarlığı temel alan felsefesi ve dayandığı değerlere işaret etme açısından da büyük önem taşımaktadır. Buna karşın uyuşmazlık konusu amblemden kullanılan görsel ögelerin ayrı ayrı ve bir bütün olarak kompozisyonu ile Ankara'nın kendine özgü karakteristiğini, tarihsel ve kültürel kimliğini yansıttığından söz edilemez.''

Kullanılmakta olan Ankara ambleminin yaratıcısı, grafiker Cem Gül dahi amblemden memnun değil. Yorumu şöyle; "Güzel ya da çirkin olması değil önemli olan. Savunulacak bir yanı yok. Ben yaptığım halde ben bile savunmuyorum, kimse de zaten savunmasın, değişmemesinin nedeni de zaten amblemin güzel olması değil, bir şekilde o dönemki yönetimin hala devam ediyor olmasıdır, o da işin politik kısmıdır" demiş.

 
Bakmayın siz Hitit Güneşi'nin 'Ankara'yı yansıtan bir simge olmadığı' gerekçesiyle değiştirilmiş olmasına, alerji aslında çok daha eskilere dayanıyor. Sıhhiye Meydanı'nda 70'lerin sonunda dikilen, Hitit Güneşi içinde barışı simgeleyen geyiklerin yer aldığı heykel, dönemin belediye başkanı Vedat Dalokay tarafından yaptırılmaya karar verildiğinde, o dönem 'milliyetçi cephe' olarak anılan koalisyon hükümeti projeye karşıydı. Hükümetin, Erbakan kanadı islâm öncesi, diğer kısmı Türkler öncesi Anadolu uygarlığına ait bir simge olmasından dolayı heykelin yapılmamasını istemişlerdi. 

Ankara Sıhhiye Meydanı'ndaki Hitit Güneşi heykeli
Öyle ki, valilik tarafından heykelin yapımında çalışanlara, yaya geçidi olmadığı için trafik cezası, belediye zabıtaları da onlara çimlere basmaları yüzünden birbirlerine karşılıklı cezalar kesmişlerdi. Engellere rağmen, heykel 1978 yılında bitirilmişti. Eserin heykeltraşı Nusret Suman, İzmir'den açılışa giderken trafik kazasında yaşamını kaybettiğini de belirteyim.

 Nusret Suman tarafından yapılmış Orhan Veli büstü
  
Ankara'yı temsil eden, tavşan, keçi ve kedi olmak üzere üç hayvan vardır. Sembol hayvanlardan daha önce 'Anki' adıyla tiftiğiyle meşhur Ankara Keçisi yan logo olarak kullanılmıştı. Hitit Güneşi gibi o da kullanılmaz oldu.

Ankara Kedisi gözlü logonun, Amerikalı şair T.S Eliot'ın 'Yaşlı Sıçan'ın Pratik Kediler Kitabı'ndan esinlenerek sahneye uyarlanan, ünlü 'Cats' (Kediler) müzikalinin afişinin taklidi olduğunu söyleyenler var,  bence alakası yok. Ankara kedisinin yavruyken tek renkli, yetişkin olduğunda çift renge dönüştüğünü bilmeyen, bilmediği yetmiyormuş gibi yanlış bilgisinde israrcı muhalif belediye üyelerinin zihniyetidir Melih Gökçek'in yıllarca başkan koltuğunu kaybetmemesine sebep olan zihniyet.

Cats müzikâlinin afişi

Ankara'nın simgesine alternatif sunan Nihat Genç'in logo önerisinden de bahsedelim, çoğunluğun destek vereceği bir fikir; Mustafa Kemal’in Ankara’ya girerken giydiği 'bağımsızlığımızın sembolü' kuvayi milliyeci kalpak üstünde, rozet şeklinde Müslümanlığımızı temsil eden hilâl. Hem bağımsızlığımız hem de İslâm bu hilalli kalpakla çok güzel temsil edileceğini düşünüyor Nihat Genç. 

Nihat Genç'in Ankara için amblem önerisi 
Ankara, Cumhuriyet'le bütünleşmiş bir şehir. Buradan yola çıkıp, şık tasarlanmış estetik bir amblemin simge olması dileğiyle, kendi görüşümü paylaşayım; bence Ankara'nın amblemi çapa olsun, çünkü ismi çapadan gelir. 

Bizanslı tarihçi Pausanias’a göre Frigya’nın ünlü kralı Gordios’un oğlu Midas’a bir gece rüyasında ilahi bir ses bir gemi çapası aramasını ve bulduğunda da bir kent kurmasını emreder. Bu çapa Ankara kalesinin yakınlarında bulunur. Bunun üzerine Midas buraya gemi çapası anlamına gelen “Anker” adını vererek kenti kurar. Başka bir efsane, Galatlar bölgeye gelir gelmez Pontus kralı Mitridates Ariyabarzanes ile birlikte Mısırlılar ile savaşıp onları denize kadar sürmüşlerdir. Kazanılan zafere karşılık Galatlara kent kurmak için yer verildiği ve kurulan kente zaferin sembolü olarak gemi çapası anlamına gelen Yunanca Anküra, Latince Ancyra adı verilmiştir (İngilizce "Anchor" kelimesi de çapa demektir). Roma devrinde Ankara ve çevresinde basılan para ve madalyonların üzerinde gemi çapası resimlerinin olması, yukarıdaki kaynaklardan esinlenilmiş olduğunun kanıtıdır.

Yorumlar

Beatrice dedi ki…
ne guzel yazmissin... ellerine saglik.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Deney (2)

Yahudi Mahallesi