Seviyorum Merkez!

Yazar Emrah Serbes'in "Her Temas İz Bırakır" romanından esinlenerek televizyon dizisine uyarlanan Behzat Ç., karikatürize edilmemiş, ama karikatür neşesindeki diyaloglara dayalı senaryosu, oyunculuk becerisinin yanı sıra, akıcı temposu, sıradışı tarzıyla, televizyondan uzak duran seyirciyi ekrana çekmeyi başardı.

İllüstrasyon: Ozan Küçükusta

Emrah Serbes ve Muharrem Gülmez'in iki yıl önce sinema filmi olarak düşündüğü, Serdar Akar'ın projenin ruhuna inanmasıyla, televizyon dizisine dönüşen "Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi" adıyla 17. bölüme ulaştı.  Polisiye hikayelerin, kaosun ve karmaşanın başkenti İstanbul’da değil Ankara’da geçen bu dizi film,  biz Ankaralıları ayrı bir heyecanlandırıyor. Kuruluğundan olsa gerek filmlere pek mekan olmayan şehrimizin sokaklarında geçiyor hikayeler. Nihayetinde dört milyonluk bir başşehir burası, hikayeler olmaz mı hiç! 
Senaryosu Umur Bugay’a ait, başrolde Kemal Sunal’ın üstün bir performans sergilediği, Zeki Ökten’in yönetmenliğindeki 1988 yapımı Düttürü Dünya vardır ki, Ankara’da çekilmiş en güzel filmlerden biri bence. Sinema filmi çekilecek olan  Behzat Ç. de  en iyi Ankara filmleri listesine yakışacaktır.


  
RTÜK'ün reklam genelgesine çözüm olarak her bölümü sinema filmi uzunluğunda çekmek zorunda bırakılan dizilerdeki dakikalarca süren surat çekimlerine inat, Behzat Ç. her bölümünde dolu dolu akarak, takipçilerinin desteğiyle reyting canavarına yem olmadan kültleşme yolunda ilerliyor.


Başrolde, vicdanıyla davranan, kendi insiyatifiyle harekete geçen, zaafları ortada başkomiser Behzat Ç.'ye hayat veren Erdal Beşikçioğlu, yaptıkları bir yere kadar yeten,  ‘orta derece’ bir kahramanı oynuyor. Karakterin rol model olarak algılanması 16.bölümdeki, "bir de hatıra fotoğrafı çektirseydiniz!" tavrında olursa iyi. Meşrutiyet Caddesi üstündeki kimsenin kullanmadığı köprülerden birinin merdivenlerinde oturan ergenlere elindeki telsizi sallayarak “oturmayın burada, gidin  la başka yere!” tavrında olmasın da...

 “saçma sapan konuşma be!”

Radyo yerine telsiz dinleyen, gazeteyi spor sayfasından okumaya başlayan, çarpıklıklara karşı bir şeyler yapmaya çalışırken bazen  duvara toslayan bir karakter Behzat. Uslanmaz, kontrolü zor kızgın bünyesinin arkasında  kalan melankolik sevecen yüzünü görmek, ekibin iş dışında da süren dayanışması, gerçeklik ve doğallıktan kopmayan başarılı oyuncuları diziyi sevdiren etkenler.  Dizinin kıyısından da olsa sistem sorgulamasını televizyon yoluyla yapabiliyor olması, sinema filminde çok daha cesur, sınır zorlayıcı olabileceğinin işaretlerini veriyor.


Yorumlar

Derya dedi ki…
Çok severek takip ediyoruz. Dediğiniz gibi ayrı bir heyecan Ankara'da çekiliyor olması.
Adsız dedi ki…
Sizde geçen haftaki bölümde oynadınız, eminim çok eğlencelidir

Bu blogdaki popüler yayınlar

Deney (2)

Ankara'nın Logosu

Yahudi Mahallesi