Ayırın Develeri

Saner Gülsöken'in bu bahar Ege Yayınları'ndan çıkan Ayırın Develeri isimli kitabı, 13-26 Mayıs Bodrum Kalesi ve 18 Mayıs-5 Haziran Beyoğlu Sanat Galerisi'nde olmak üzere, iki adet fotoğraf sergisiyle beraber okuyucularla buluştu.

Kitabın ön kapağı


Saner Gülsöken'in develerin peşine düşme hikayesini dinleyelim önce;
"Devenin gözüne bakınca mıknatıs gibi çeker insanı” derler, önce develer çekti beni, sonra deve güreşlerinin tarihi ve kaybolmaya yüz tutmuş kültürü. Bilgilenmek için bir kitap aradığımda ise şaşkınlığa uğradım; internette kimi eksik kimi yanlış ve birbirini tekrarlayan bilgiler ile yöresel kitapçıklar dışında bir şey yoktu. Ardından, her yıl yüzlerce boğanın öldürüldüğü boğa güreşlerini, İspanyol halkı; “bu bizim kültürümüz” diye seyrederken ve bunu ülkelerine turist çekmekte başarıyla kullanırken, “ya bizim deve güreşimiz” diye düşündüm.

 Foto: Doğuş Dağdeviren

Aynı zamanda farkına vardım ki; günümüzde deve güreşi sözü edilince, konuya uzak pek çok kişi “Aaa! O kanlı dövüşler mi, yazık ediyorlar hayvanlara” diyerek hemen uzaklaşıyor. Gerçekle ilgisi olmayan, bu yanlış izlenimi ve kültürel zenginliğimizin bir parçası olan deve güreşlerini yaşayanlara anlatmak ve gelecek nesillere aktarma düşüncem bu noktada ortaya çıktı. 

 Foto: Alp Çağpar

Esas uğraşı alanımın fotoğraf olması; bu kitabın, her aşaması görsel bir şölen olan deve güreşlerinin, fotoğraflar ile anlatılacak bir foto-öykü kitabına dönüşmesini getirdi. Yararlanacağım kaynaklar eski/yeni deveciler olunca; boynumda fotoğraf makinem elimde ses kayıt cihazı düştüm yollara…

Foto: Alp Çağpar

...diye başlıyor kitabın sunuşuna Saner Gülsöken ve üç yıl boyunca 7000 km den fazla yol teperek uğraşıp ortaya çıkardığı kitabında, deve güreşleri tarihinden hangi cins devenin nasıl güreştiğine; develerin fizyolojisinden güreş develerinin beslenmesine; deve güreşlerinde görev alan kişilerden güreş develerinin eğitimine, kısaca deve güreşleri ile ilgili her ayrıntıya yer vermiş. Üstelik kitabın sonuna eklediği sözlükte, deve güreşleri ile ilgili hiç bilmediğimiz ve anlamadığımız kelimelerin anlamlarını açıklamış.

 Foto: Alp Çağpar

Gelelim kendisiyle yaptığımız sohbete;
Dört yıllık emeğin sonucu bu kitabı çıkardığın için, öncelikle eline, gözüne  sağlık! Deve güreşleri sadece Türkiye'ye has bir değer mi, önemi nedir?

S.Gülsöken: Türkiye için tanıtılması gereken bir değer deve güreşleri, ülkemiz dışında da yapılıyor, ancak böylesi organizasyonlar şeklinde değil. Turizm adına da kullanılabilecek önemli bir kültürel değer. Daha çok yurt dışına tanıtılması gerekiyor. İspanyollar'ın boğa güreşlerinde boğalar telef olur, yanı sıra matadorlar ölürken, bir yörük kültürü olan deve güreşlerinde böylesi durumlar söz konusu değil.

Sergilerde yer alan fotoğraflar, kitaptakilerin bir bölümü sanırım?

S. Gülsöken: Kitapta 200'den fazla fotoğraf mevcut. Sergide bir bölümünü sergiliyoruz.   Türkiye'de gerçekleşen deve güreşlerinden çekilmiş fotoğraflarla konunun tüm detaylarından bahseden bir kitap oldu Ayırın Develeri.

Bodrum ve İstanbul'da sergiler oldu, başka illerde devam edecek mi?
S.Gülsöken: Kitabı tanıtmak amaçlı kış aylarında tekrar sergiler olabilir tabii. İzmir ve Aydın'dan teklifler geldi.

Deve güreşleriyle özdeşleşen şehirler neresi?
S.Gülsöken: Başlangıcı Aydın. Çanakkale'den, Antalya, Mersin'e Ege Akdeniz kıyı şeridinde yapılıyor deve güreşleri. 

Peki kurallar zaman içinde değişmiş mi, şehirlere göre farklılıklar var mı?

S.Gülsöken: Kurallar şehirler için farklılık göstermiyor, aynı. Ancak zaman içinde kurallar değişime uğramış, kitapta bunlardan bahsediliyor.

Alıp okuyacağız, birbirinden güzel fotoğraflarına bakacağız öyleyse! Bahtı açık olsun...

 Foto: Yiğit Uygur

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Deney (2)

Ankara'nın Logosu

Yahudi Mahallesi