Kiklad Kayıkları
Ay başında, Osman Erkurt'u Urla'daki atölyesinde ziyaret ettim. Osman bey, deneysel arkeoloji projelerine tam yol devam ediyordu. Ekibiyle bu defa, Ege'nin en eski deniz araçları olan, Tunç Çağı'nda Yunanistan'ın Anadolu kıyılarıyla bağlantısını sağlamış Kiklad kayıklarını inşa etmekteler. Farklı boylarda üç kayıkla başlayacak projeye dair, martı sesleri fonlu sohbetten kalanlara bakalım...
7 metrelik inşası tamamlanan Kiklad kayığı (Foto: Enver Arcak)
İzmir Kayıkları, Uluburun, Kancabaşlar, Tunç Çağı Liman Canlandırma, Sualtı Arkeopark, Foça-Marsilya ve devam eden bir dolu projenin ardından yenisi Kikladlar... Cyladic (sayklatik) mi diyorsunuz?
O.Erkurt: Kiklad
Kikladik, Kiklad... atölyede dikişli tekneler gördüm, neler oluyor?
O.Erkurt: Kiklad kayıkları yapıyoruz. Biliyorsun, Kiklad uygarlıklarının Anadolu bağları bulunuyor. Erken Tunç'ta ticaret, çekişmeler, neredeyse tüm kıyı yerleşimlerinde liman, sur yapıları, savunma sistemleri var. Kuvvetle muhtemel ki, bunlar denizden gelecek saldırılara karşı kurulmuş. Ada uygarlığı insanları, yeni yerler keşfetmek istediğinde tartışmasız bunu o yöreye özgü bir tekne inşa ederek yapabilir. Adalarla-Anadolu (kara) bağlantısını sağlayan araçlar dikişli yapım tekniğiyle inşa edilen Kiklad kayıkları olmuş. Kiklad kayıklarının o yüzden çok önemi var. Erken Tunç Çağı'nda, Anadolu'nun adalarla ticaret ve ilişkilerini sağlayan araçlar bunlar.
Dikişli Kiklad kayıklarından 14 metrelik inşası devam eden model (Foto:Enver Arcak)
Kiklad kayıklarıyla yeni bir deniz projesi, nedir bu deniz tutkusu?
O.Erkurt: Bizim hep yakın durduğumuz; uygarlığı deniz insanları yaydı, oluşturdu, olgunlaştırdı fikri, kara insanlarının o köşeli kafalarına göre, denizcilerin yuvarlak bakışları, her zaman ana çıkışımız oldu. Braudel'in anlattıklarından esinlenmeler aslında... Bir limanın zenginliğini, çeşitliliğini ele alınca, denize de çizgi çekilemediğinden, nerede başlıyor nerede bitiyor belli olmaması... Hatta, savaşta bile düşman gemisi vurulup, batarken, personel denize atladığında onları gemiye almaları. Karacının eline düşmeye görsün!
Dikişli yöntemle inşa edilen kayıkların iç kısımları (Foto: Enver Arcak)
Yeni proje olarak Kiklad kayıklarının seçilme sebebi nedir?
Arkeolojik veri tabanı kısıtlı. Aslında projenin yapılma amaçlarından biri bu. Hem iyi hem kötü. Sınırlı bilgilere sahip olunan bir konu, bakir bir tarafı var iyi. Kötü, kötü demeyelim ama tehlikeli tarafı, çok dikkatli olmak lazım belirsizlikler söz konusu.
Yoruma açıklık başlıyor değil mi? Hangi tarafı başı hangi tarafı kıçı belli değil mesela?
Evet, boyu posu, yapım tekniğine dair elimizdeki sınırlı veriler var, ama çok basit çöp adam çizimleri. Çok stilize edilmiş çizimler diyelim kibarca! Ana kaynak seramikler. 'Frying Pan' denilen, pişirme kaplarının üzerinde bulunuyor bu çizimler.
Üzerinde Kiklad kayığı çizimi bulunan bir pişirme kabı
Peki nasıl bir teknikle inşa edilmiş bu kayıklar acaba?
O.Erkurt: Gerek Lucien Bach'dan gerekse Ege florasından biliyoruz ki, monoksil, yani tek bir kütükten oyma değil bu kayıklar. Yarı monoksil, alt bölümü tek bir kütükten parça ve üst kısmı dikişli parçalarla eklendiğini söyleyen görüşler olduğu gibi, tamamen parçalı bir omurga etrafında, dikişlerle birleştirilerek inşa edildiğini söyleyenler de mevcut. Biz ikincisini yöntem olarak takip ediyoruz. Ege florasında bu tarz bir ağaç olmadağından bu fikir daha gerçeğe yakın.
Foto: Enver Arcak
Biri tamamlanmış, yanı sıra iki tane farklı boyda inşası süren kayıklar var, neden farklı boylarda birden fazla model yapmaya karar verdiniz?
O.Erkurt: İlki 7 metrelik tamamlanmış, diğerleri 14 ve 19 metrelik iki tane daha model yapmaktayız. Dikişli tekneleri anlamak adına büyükleri yapmadan, bir model yapmak istedik, çok da başarılı oldu. Farklı görüşlerin fikirlerini uygulanmış bir modelle alma fırsatını sağladık böylece.
Kiklad kayıklarının boylarına dair kanıtlarımız var mıdır?
O.Erkurt: Kaynağımız olan çizimler son derece stilize. Bu çizimlerde kenarlarda bulunan çizgiler kürekler olduğunu biliyoruz. Ne var ki, bazılarında 23, bazılarında 17 kürek görülüyor. 90 ila 120 cm, bazen 165 cm ulaşan kürek aralığı hesaba katılarak tahmini ölçüler oluşturabiliyoruz. 1/10 oranı dikkate alındığında, bazılarının iddia ettiği gibi 30 metreye ulaşamayacağını söyleyebilirim. Kürek sayıları, aralıklarını ve şekillerini hesaba katarak 14-15 metre, 19 metre en büyük boyları oldukları tahmini sonucuna varabiliriz.
Proje teknelerinin inşa edildiği atölye alanı (Foto: Enver Arcak)
Proje teknelerinin inşa edildiği çadır, dışarıda bir İzmir kayığı ve Kancabaş
(Foto: Enver Arcak)
(Foto: Enver Arcak)
Projenin tanıtımı ne zaman yapılacak, hedefler nedir?
O.Erkurt: 23 Eylül'de projenin tanıtım tarihi, ancak öncesinde kürekçilerimiz deneme seferleri yapacaklar. Ardından Ege'de 100-150 millik mesafeleri bulan seferlerle kayıkların yapısını uygulamalarla anlamış olacağız. Ardından, yapımından seyrine Kiklad kayıklarıyla ilgili başlayıp biten ne varsa, deneysel uygulamalarımız ışığındaki sonuçları yayına dönüştüreceğiz.
Foto: Enver Arcak
Farklı ölçülerde, birden fazla model yapıyor olmanız bu projeyi diğerlerinden ayıran bir özellik olarak görüyorum. Farklı boyların performanslarını gözlemlemek daha geniş sonuçlar verebilecektir. Başka yeni bir proje daha olduğunu duydum?
O.Erkurt: Birden fazla tekneyle bunu yapıyor olmak, bilgiyi olduğu kadar, aktüel ilgiyi de sağlayacak bir etmen. Dikişli teknelerin yapıldığı deneysel arkeoloji projelerine rastlanmaması, uluslararası uzmanların ilgisi, ortaya çıkacak sonuçlar adına bizi heyecanlandırıyor. Kiklad projesi'nin yanı sıra Efes'te antik liman canlandırma projemiz bu kış başlayacak.
Yolunuz açık olsun!
O.Erkurt: Teşekkürler!
Yorumlar