Blogum(uz)a Dokunmayın!

İnterconnected Network, kısa adıyla internet, TDK'nın sözcük önerisiyle genel ağ, denizde kum misali bilgilerin ve bilgeliklerin yanında cahilliklerin de uçuştuğu bir mecra. Fiziksel dünya mesafelerini kısaltan, bilgiye ulaşmanın büyüsünün  yanı sıra eğlemesiyle, günümüzün en içerikli iletişim aracı. Tanışıklığım 1996 yılına uzanan bu ağ üzerinden bilgiye ulaşma, iletişim ve kişisel neşriyatımı yapabilme imkânları beni büyülemekte. Türkiye'den bir internet kullanıcısı olarak büyüyü bozan ve geleceğe dair kaygılar yaratansa uygulanmakta olan sansür.

 Foto: Barbaros Şansal

Yürürlükteki 5651 sayılı;  “internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanun”a dayanarak uygulanan engellemeler, Türkiye'yi internet üzerinde en çok sansür uygulayan ülkelerden biri  yapmakta. Binlerce sitenin engelli olduğu Türkiye'de, internet sansürüne karşı oluşturulan platformların organizasyonlarıyla tepkiler İstanbul'da sokağa taşmıştı.
 
 Foto: Barbaros Şansal

Engelli sitelere DNS, IP ayarlarını değiştirerek girmenin yasal açıdan sakıncası bulunmuyor. Bu durum bile 5651 sayılı yasanın yenilenmesi talebinin yerinde olduğunun bir göstergesi. İnternet sansürüne karşı oluşturulan platformlarda bu yasanın değişmesi üzerine odaklanıyor. Medyaya, sinemaya, kitaplara uygulanan absürd sansürün internetteki hallerine alışmadan ve "nasılsa bir şekil girebiliyorum" pasifliğinde takılı kalmadan tepki göstermek gerekmekte. 
  



Son olarak, Aklına Estikçe'nin de yayın yaptığı, Google'ın servisi Blogspot'a, Diyarbakır 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nin 14.01.2011 tarih ve 2011/156 D iş sayılı  kararıyla erişimine engellemesi sonucu çıktı. Digiturk'ün maç yayınlarını illegal olarak Blogger sitesi vasıtasıyla yayınlayanlara karşı açtığı davanın sonucu olarak alınan bu kararla, bir kez daha pireye kızıp yorgan yakılmış durumda. Twitter üzerinden #blogumadokunma etiketiyle tepkiler yağıyor. Ancak verilen tepkilerin adreslerinden olan Digiturk'ten öte muhataplarımız olduğunu düşünüyorum. Sansürünün geride kaldığı zamanlara çabuk ulaşmamız dileğiyle "blogum(uz)a dokunmayın!" diye sesleniyorum, duyan var mı?

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Deney (2)

Yahudi Mahallesi

Ankara'nın Logosu