İç dünyaya yolculuk, rüyalar

Başlangıç veya orijinal adıyla, Inception filmini izledim bir kaç gün önce.  Filmde, katman katman boyutlarla derinleşen alemler içinde, birden fazla kişi ortak rüyalarda geziniyordu. Dahası, bu ortak gezintilerde bilinçaltına giden mesajlarla fikir empoze edebiliyorlardı. Eğer ki rüyalarımıza birilerini ortak edebilseydik neler olurdu? Ya peki aynı rüyaya katılan kişiler birbirlerine etki edip, uyandığında farklı düşünmelerine sebep olsaydı?


Psikoloji bilimine göre bilinçaltının yansımaları, maneviyatçı yaklaşımlardaysa, içinde anlamlar taşıyan gelecek mesajlarıdır rüyalar. Nereden bakarsanız bakın, bilinçaltımızın yansımaları veya dış etkenlerin etkisiyle gördüklerimiz, hakkımızda bir şeyler söyler. Uyandığımızda gördüklerimizden kalanları hatırlarsak, mutlaka gerçek kesitteki deneyimlerimizle ilgili bulgulara rastlarız. 

 Foto: Duygu Yaman
 
Ne kadar fantastik olursa olsun, mutlaka gerçeklerden kopuk olmayan manalı somut yaşanmışlıklar vardır ayrıntılarda. Bu noktada, gerçek kesitte yaşananlardan bazılarının, bizi sandığımızdan daha fazla etkilediğini farkedebiliriz. İçe giden yolculuklar, dış dünyada yaptıklarımız üzerinden etkilenir. Dış dünyada yolculuk yapamıyorsak, iç dünyamızda nasıl yolculuk yapabiliriz ki?   Dünyayı insanları tanıdıkça kendimizi tanıyabiliriz. Salt içe dönük kalan bir bünyenin iç yolculuğunun, sığ ve kısıtlı olacağına inanmaktayım. Bu yüzden rüyalarımızın hikayeleri yaşadıklarımızla çeşitlenerek renklenir.

Foto: Duygu Yaman

Rüyada olduğunu anlamanın bir yolu olarak, o sırada bulunduğu yere nereden ve nasıl geldiğini sorup, cevabın bulanıklığına dem vuruluyordu Inception'da. Uyanıp hatırladığımız rüyalarda bunu farkederiz; başlangıcı, vukuu bulduğu mekana nereden gelindiğiyle ilgili kısımlar muallaktadır. Başlangıçları hatırlamak zor olsa da, beynin kurgusu bilinçaltının yansımalarını kontrol ederek oluşturulan hikayelere müdahale edip, yönlendirmeler yapabilmekteyiz. Rüyanın gidişatını etkileyebilmek mümkündür. Bunu özellikle yapabildiğimiz durum, rüya içindeyken uyandığımızı sanıp, halen bir rüya içinde olduğumuzu fark ettiğimiz anlardır. Farkettiğimizde yönlendirmeleri yapabilmek daha kolaydır. Bilirsin ki rüyadasındır ve o senin rüyandır.


Foto: Enver Arcak

Mitler toplumun ortak rüyalarıdır. Rüyalarımızsa kişisel mitolojimizdir. Kişisel rüyalarda toplumla uzlaşabilecek kesişmeler olmadıkça, nevrotik durumlar ortaya çıkar. Hayalgücü yüksek, lider ruhlu ve kahraman kişiliklerin nevrotizmin sınırlarında dolaşmaları, uyanıkken de rüyaperestliklerinden kaynaklanıyor olabilir mi acaba...

Yorumlar

bikalemun neco dedi ki…
uykularıma balonlar giriyor
alt kat garajlarda yataklı otobüsler
şehirlerarası,
tuhaf koltukları var, işe bak,
rüyada bile benimki bozuk,
anneminki...

...gitar almış bana adamın biri, tanımıyorum,
kendi kendine çalıyor, düğmeleri var,
onu bile çalamıyorum
rüyamda bile.
Adsız dedi ki…
Hey Enver, bravo..
Ben de yapicam :)

Bu blogdaki popüler yayınlar

Deney (2)

Ankara'nın Logosu

Yahudi Mahallesi